Havadan Sudan

Giriş: 
Birazda havadan sudan konuşmak gerek değil mi, İşte biz de tam bunu yapacağız havadan sudan konuşacağız.

                        ———————

Su,
     Su bizim için bir yaşam kaynağıdır. Bu reddedilemez bir gerçek. Bu kadar önemli olunca yokluğu yüksek düzeyde hissedilebilecek bir madde. İnsanlarda bu yaşam kaynağı hiç tükenmeyecekmiş gibi bir hissiyata kapılıyorlar. Çünkü bu kadar temel bir maddenin azalacağı ya da kullanılamaz hale geleceğini düşünmüyorlar ya da düşünmek istemiyorlar. Bu algı farkındalığın oluşmasını da engelliyor. Gelin bir de biz hem bu farkındalığının oluşmadığı fikirlerle birlikte ve birazda bilimsel rakamlarla bu konuyu inceleyelim.
Yaşam kaynağı su Dünya’nın her tarafında bulunabileceğini gibi, “ Nasıl olsa Dünya’nın dörtte üçü su değil mi?” denebiliyor. Dünya’nın dörtte üçü sularla kaplı evet, Ancak bu dörtte üçünün sadece %3’ü tatlı su kaynaklarıdır. Bu %3’lük diliminde öyle kalmıyor hepsi kullanılabilir su kaynaklı değildir. Örneğin: bataklıklarda tatlı su kaynakları arasında kabul edilmekte, buzullardaki su bölgede yaşayan insanlar tarafından kısmen kullanılsa da tatlı suların büyük bir bölümünü oluşturmasına rağmen genel kullanımda kullanılabilirliği azdır. Bunların hepsi gözü önünde bulundurulduğunda ve dünya nüfusuna bakıldığında ve tatlı su kaynaklarına verilen zararlar da ortada iken pekte olumlu bir tablo çizemiyorum yani bir farkındalığın oluşması şart.
Şimdi gel gelelim bu zararlara ve önlemlere, En büyük zararlardan bir tanesi gündelik hayatta en çok kullandığımız bir maddeyle ilgili: Yağ. Tahmin edilebileceği gibi yağ az miktarları bile suya karıştığında suyun yüksek oranlarda kirlettiği bilinen bir şeydir. Bakın burada fabrikalara değinmiyorum ya da büyük kuruluşlara değilmiyorum. Elbette onlarda doğaya çok fazla zarar veriyor ama her zaman bu doğayı koruma, suyu koruma, toprağa koruma gibi konuların hakkındaki farkındalık eğitimlerinde her zaman böyle bireysel değil de kurumsallara çok fazla değinilir. Ben öyle yapmak istemiyorum herkes evde bazı maddeler kullanıyor ve bunlarda doğaya zarar veriyor. Biz kendimizi bu maddeleri kullanmama farkındalığa eriştiğimiz zaman sonra daha az kirliliğin oluşacağından eminim. Bu size mikro bir katkı gibi görünse de bunu herkes yaparsa makro bir katılma dönüşebilir. Aynı zamanda büyük ölçekte zarar veren kurum ve kuruluşa karşı farkındalığın kendi içinizden başladığı için daha etkili olacağını düşünmekteyim.
Bu yazımda suya karşı bütün zararları ve önlemleri anlatmak yerine şimdilik en azından temel olarak başlamamız gereken bir farkındalığın oluşması için uğraştım. Bizim geleceğimiz için bazı şeylerin farkında olmak çok önemli. Bence burada kilit kelime farkındalık olmalı. Hangi durumun içinde olduğunu anlamak, bu sorunları tespit etmek çözüm üretmeye çalışmak en azından bir yol haritası belirlemek bizim için çok önemli. Bunu bazı kişiler yapması gerek dememeliyiz, herkesin yapması gerekiyor. Böylece ortak bir paydada, ortak geleceğimiz için birlikte bir umut yaşatabililiriz.
Evet bu yazımın sonuna geldik. Yine çok kapsamlı olmayan ama yeterli olduğuna inandığım bir makale ortaya çıktı. “Havadan Sudan” dizisinin ilk halkası ve sadece bir başlangıcı. Ne diyelim Havadan Sudan konuşmayı ihmal etmeyelim.
                                           Oğuzhan A. Özen        


Yorumlar

Popüler Yayınlar